21 Temmuz 2011 Perşembe

İstanbul Hatırası

-"Büyük gün ha..?"dedi ses
-"Kesinlikle..."dedim. Bu sefer plajda kumların üzerine uzanmış batan güneşi izliyorduk.
-"Gergin misin..?"dedi bana bakarak. Yüzü güneşten parıl parıl parlıyordu. Gözlerinin elası daha da ortaya çıkıyordu.
-"Evet fazlasıyla ama normal ilk defa jüri karşısında değerlendirileceğim. Sen ilk sahne deneyiminde nasıl heyecanını yenmiştin..?"dedim
-"Benim yaşadığım yerde gergin insanlar gerginliğini seks yaparak atarlar. Yani istersen ben hep buradayım."dedi gülerek ve gözlerini şeytanca kısarak.
-"Justin emin ol Bob konusundan bahsedecek zamanım yok..."dedim gülerek
-"Az önce sen ne dedin..?"dedi şaşkınlıkla
-"Zamanım yok dedim"diye cevapladım
-"Ondan önce..?"dedi ısrarla
-"Bob mu..?" dedim
-"Evet. Bob'u nereden biliyorsun..?"dedi yüzü kızarmıştı.
-"Herkes Bobu bilir.."dedim kahkaha atarak
-"Söyle o zaman neymiş Bob..?"dedi yüzüme korkuyla bakıyordu.
-" Senin ki... Yani penisin.."dedim gülememeye çalışarak
-"Kahretsin. ya..!"dedi
-" Büyütülecek bir şey yok.."dedim
-"Bob'u biraz büyüt 15 cm çok az"dedi Samara ve kahkahayı bastık
-"15 cm değil bir kere..!"dedi
-"10 mu..? Yazık... Tamam ben gidiyorum."dedi ve kayboldu Samara.
-"Uyanmalısın.."dedi Justin.
-"Çok gerginim ama..."dedim
-"O zaman elimi tut."dedi Justin ve birden dudaklarıma yapıştı. Onunla öpüşmek çok güzeldi...
-"Şimdi nasılsın..?"dedi Justin
-"Eskisinden daha iyi sanırım..."dedim nefes nefese.Ve uyandım. Hızla giyindim. Samara okulun önüne doğru koşuyordu.


-"Selam..."dedi Samara
-"Öpüştük.!!!"dedim
-"Olamaz.. Süper.. Nasıldı..?"dedi
-"Güzel, heyecanlı ve tutkulu..."dedim
-"Vay beee..!"dedi kahkaha atarak dolmuşa bindik. Merdivenlerden inerek bilet aldık ve yolu takip ettik. Tren durunca bindik. Heyecanla birbirimize bakıyorduk.

-"Çok gerginim.."dedi Samara
-"Bende..."dedim
-"Sakin olmalıyız..."dedi ve tren hareket etmeye başladı. Hızlıydı ama hissetmiyorduk. İndiğimizde ne yapacağımızı bilemedik. Nereye gittiğimizi bilemeden yürümeye başladık.

-"Yarışma kaçta..?"dedim
-"14.30 'da "dedi Samara
-"Gezelim mi..?"dedim
-"Tabii ki..."dedi Samara
-"Eee nereye..?"dedim
-"Taksim mi..? Adalar mı..?"dedi Samara
-"İkiside.."dedim
-"Tamam ilk adalara gidelim Çok huzur veriyor insana..."dedi Samara. O İstanbul'u iyi bilirdi.
-"Sen bilirsin..."dedim gülümseyerek
-"Dolmuşa binmeliyiz.."dedi. Oflaya puflaya bindik. İçerisi acaip sıcaktı. İndiğimde çok mutlu olmuştum.

-"Vapurlardan bilet alalım."dedi Samara
-"Tamam.."diyerek onu takip ettim. Vapur sırası çok kalabalıktı. Yavaş yavaş sıra bize gelmişti. Heyecanla vapura bindik.

-"Oturmayalım...Ayakta izlemek çok eğlenceli..."dedim
-"Tamam.."dedi Samara ve uç kısma doğru ilerledik. Vapur harekete başladığında deniz de oluşan dalgaları izlemek çok hoşuma gitmişti. Martılar tepemizde uçmaya başlamışlardı. Samara bana bakıp gülümsedi. Bu yaptığımız en çılgınca şeydi.

-"Fotoğrafını çekicem."dedi Samara
-"Tamam.."dedim. Öyle vakit geçirmişiz ki büyük ada anonsunu zor duydum. Hızla vapurdan indik. Ada tek kelimeyle inanılmaz gözüküyordu.

-"Burada hiç araba yok... Yukarlara doğru ilerlediğinde eski evler var. Daha da yukarısı orman... Ben at arabası yerine bisiklete binelim veya yürüyelim diyorum. Sence..?"dedi Samara
-"Yürüyelim.."dedim
-"Beğendin mi..?" dşye sordu
-"Bayıldım. İstanbulda yaşarsak buradan ev alalım...Cennete benziyor sanki... Her yerde kedi ve köpekler var. Balık restoranlarından yemek yemeliyiz. Burada kendimi 90'larda gibi hissettim.."dedim
-"Kesinlikle haklısın burası cennet..."dedi

Gerçekten öyleydi. Küçük dükkanlar, rengarenk konaklar, balık restorantları,ağaçlar, deniz ve Samara... Herşey çok güzel...

-"Yukarısı daha güzel... İnsanlar atlarını ormana salıyorlar. Herkes özgür... Kiliseler var... Ormanların içi çok hoş..."dedi Samara.
"Atlar mı..?" dedim
-"Evet korkma beee.. Alışmış hayvanlar... Ben gidip sevmiştim."dedi Samara
-"Tamam gel şuradan kiralıyacağız."dedi Samara. Ve iki tane bisikletle geri döndü.


-"Yavaşca sürelim.."dedim
-"Tamam.."dedi yavaş yavaş sürmeye başladık.
-"Biz nereden vapura binmiştik..?"dedim
-"Bostancı'dan.."dedi
-"Hmm..."dedim ve sürmeye devam ettik.
-"Gel şuraya park edip fotoğraf çekelim."dedi Samara. İnip fotoğraflar çektik. Ve sürmeye devam ettik. Ormanda çok güzeldi. Atlar beni biraz korkutmuştu. En üst katta güzel yerler varmış oraya doğru yol aldık.
-"Nereye gidiyoruz?"dedim
-"Lunapark Gazinosuna.."dedi
-"Gazino mu..?"dedim
-"Evet senin bildiğin yerler gibi değil çok güzel.."ded. Durduk.
-"Birlik meydanındayız. Gazino şurada.."dedi ve yürümeye başladı. Gerçekten inanılmazdı. Tüm ada ayaklarının altında gibiydi. İki tane taze sıkılmış portakal suyu içtik.
-"Aya Yogi Kilisesine gidelim.."dedi Samara
-"Ayı Yogi mi..?"dedim gülerek
-"Hayır Aya Yogi.."dedi gülerek oraya ilerledik. Çok güzeldi gerçekten...
-"Dilek tut..."dedi
-"Tamam.."dedim ve tuttum ama sır =D
-"Yemek yiyelim mi..?"dedi
-"Çok iyi olur.."dedim çok acıkmıştım. Çok tatlı bir balık restorantına girdik. Öylesine saldırdık ki yemeklere... Bir anda bitti. Ama inanılmaz lezzetlilerdi. Bisikletlerimize atlayıp yola çıktık. Hiç gidesim yoktu aslında.
-"Saat 12.47.."dedi  Samara.
-"Daha çok var..."dedim
-"Gel çimlere uzanalım.."dedi ve ormanın içinde durduk. Deniz kokusuyla beraber tertemiz çimlere uzandık.
-"Çok çılgınca şeyler yapıyoruz ve çok mutluyum.."dedim
-"Bende.."dedi ve hareketimizi yaptık. Biraz kuşları dinledik.
-"Hey saat 13.00 hadi.."dedim ve tekrar yola çıktık. Bisikletleri geri verip vapura koştuk. Yetiştik bu sefer oturarak gitmeyi tercih ettik. Rüzgar saçlarımızı karıştırıyordu... Vapur çok kalabalıktı. Samarayla yakışıklı çocukları süzmeye başladık. Yorulmuştuk...

-"Sakin ol..."dedi Samara
-"Ama çok yorgunum ne yapacağız..?"dedim
-"Milka halleder..."dedi şeytanca
-"Milka kim..?"dedim
-"İnternette tanıştığım gay oğlan. Masaj ve spa salonu var. Bize bedavaya bakacak.."dedi
-"Müthiş!!!"dedim gerçekten rahatlamaya ihtiyacım vardı. İndik ve tekrar dolmuşa eziyet çekmeye bindik.

-"Büyükçekmecede.."dedi Samara
-"Yarışma nerede..?"dedim
-"Oraya çok yakın.."
-"Yürüyelim o zaman.."
-"Yakın dediysek abartma İstanbulda hiçbir yer yürüme mesafesiyle yakın değildir"dedi. İndik Spayı bulmak çok kolay oldu. İnanılmaz derecede yakışıklı bir adam kapının önünde bize el sallıyordu.

-"Ay minnoşum hoşgeldin kız... Valla aynı kamerada gördüğüm gibisin anacım..."dedi adam konuşması çok komikti ama Samara gülememem için beni uyarmıştı.
-"Bende seni gördüğüme çok sevindim bitanem.."dedi Samara sarıldılar
-"Ay kız ne uzun boyluymuşsun . Kız sanada merhaba.. Adın ne..?"dedi bana
-"Biblo.."dedim gülümseyerek benide şap şup öptü. Neye döndüğümü şaşırdım birden.
-"Bende Kamil ama arkadaşlarım bana hep Milka derler.."dedi gülerek
-"Tanıştığıma sevindim Kamil yani Milka.." dedim
-"Kız Samara size en iyi masajları ayırttım ayol.. Samara masajı sana ben yaparım kız çekinme. Bizim kızlardan da Şeyma Biblo'ya bakar."dedi Milka
-"Tamam sorun yok.."dedi Samara
-"Hadi siz gidip hazırlanın..."dedi Milka ve kızlarla beraber bizi odaya yolladı. Soyunduk ve havlularla masaj odalarına gitmek için ayrıldık.

Bana masaj yapan kızın ellerini öpesim geldi. Nasıl rahatladım nasıl rahatladım...

-" Buyrun efendim Milka bunları sizin için özel hazırlattı."dedi ve bana o inanılmaz yiyeceklerle donatılmış kocaman tepsiyi getirdi. Hem tıkınıyordum hem de rahatlıyordum.

-"Masajınız bitti efendim ama isterseniz devam edebilirim..."dedi Şeyma
-"Gerek yok çok teşekkür ederim.Mükemmeldin yani.."dedim ve üstümü giyinip Samaranın masajının yapıldığı yere gitttim. Milka masaja devam ediyordu. Kapıyı tıklatarak içeri girdim.

-"Selam tatlım beğendin mi masajı..?"dedi Milka
-"Harikaydı... Çok teşekkür ederim.."dedim
-"Bana borcunuz var unutmayın. Sizinle oğlan tavlamaya bara gideceğiz..."dedi Milka sinsi sinsi
-"Süper olur tatlım.."dedi Samara. Vedalaştık ve çıktık. Hatta biz giderken Milka ağladı.

Yolda Samarayla güldük durduk. Yarışma yeri çok kalabalıktı. Ailesi olmayan tek bizlerdik. Gidip kostümlerimizi giydik. Ve sıramızı heyecanla beklemeye başladık.

-"Biblo ve Samara..."sesini duyduğumuzda hareketimizi yapıp içeri girdik

-"Evet yeteneğiniz nedir..?"dedi bayan
-"Tiyatro."dedi Samara
-"Ne sergileyeceksiniz..?"dedi kel adam
-"7 kocalı Hürmüz..."dedim
-Başlayın..."

Şarkımı söyleyerek başlarım. Ve yine şarkıyla bitiririm.

-"Çok güzeldi..." dedi bayan
-"Gerçekten çok eğlendik ama siz ikiniz birinci olamazsınız içinizden bir tanesi birinci olmalı"dedi adam. Bu tamda bizim istediğimiz şeydi çünkü ilk iki ödülü mutlaka kazanmalıydık
-"Peki ya diğeri..?"dedi Samara
-"O ikinci olacak.."dedi
-"İzin verirseniz ikinciliği ben almak istiyorum çünkü Müjdat Gezen Sanat Okulu benim en büyük hayalim."dedi Samara
-"Tamam Kazandınız...!" dediler ve biz gülerek çıktık. Sonuçları kimseye söylemedik. Bizi içeri davet ettiler bir süre sonra ödüllerimizi aldık. Teşekkür edip dışarı çıktık.

-"Saat 16.53 eve gitmeliyiz..."dedim
-"Tamam da biraz daha gezseydik..."dedi Samara yalvararak.
-"Sonra.."dedim
-"İnanmıyorum kazandığımıza hiç tepki göstermedik..."dedi Samara
-"Şoktayız sanırım..."dedim. Dolmuştan inip trene bindik. Hiçbir şey olmamış gibi vedalaştık. Eve gittiğimde annemin dediklerini duyamadım yorgunluktan bayılmışım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder